Hoşgeldiniz... Damsız girilebilir, ilk ve sonraki içkiler de bedava

19 Ağustos 2014 Salı

Anne


Çok güzel bir kızdı. Kimse onu görüp de kayıtsız kalamazdı. Mutlaka dönüp defalarca bakma gereği duyardı. O ise hep bakışları uzaklara sabitlenmiş bir biçimde , ne olduğunu kimsenin tahmin edemediği düşüncelere dalardı. 

Sokaklarda yaşıyor ama tek kişilik dünyasında bunu çok da dert etmiyordu. O sokakları ev olarak benimsemeyi uzun zaman önce , hatta neredeyse gözünü açtığından beri kabullenmiş, uyum sağlamıştı. 

Pek sosyal sayılmazdı. Sadece yiyeceğe ihtiyacı olduğu zaman sokulurdu çevresine. Mahallede herkes onu tanırdı. Kabullenmişlerdi. Mahalleli evinden artan yiyecekleri ona getirirdi. Her zaman takıldığı kaldırımdaki esnaf lokantasından hakkına düşecekleri beklerdi umutla. 

Yaz aylari, mevsim normallerinin üzerindeki sicaklığı saymazsan en azından üşümemesi ve ıslanmamasi adına sevdiği aylardı. Gününü gölge ve serin bir yerde etrafını seyrederek gecirirdi. 

Bu rahatlık uzun sürmedi. Bir gün hamile olduğu anlaşıldı. Nasıl ve kimden olduğu bilinmez şekilde. Tek başına yaşadı hamileliğini. Sızlanmadan , naz yapmadan, aşerme lüksü olmadan. Bir mucize oldu beşiz doğurdu. Birbirinden güzel 5 bebek. 

Onlara korunaklı bir yer buldu. Mahalleli , onlardan biri olan annenin üzerine titriyordu. Onca olumsuzluğa rağmen her anne gibi bebeklerinin yanından ayrılmıyor, doymak bilmeyen afacanlara süt yetiştirmeye çalışıyordu. Sadece mahallelinin yiyecek getirmekte geciktiği zamanlarda süt vermekten bitkin düşen vücudunu güçlendirmek için o esnaf lokantasının önüne gidip bekliyordu gururlu bir sessizlikle. Sonra yine bebeklerinin yanına dönüyordu, her birini ayri ayri koklamak için. 

Gözleri açıldıkça rengarenk pırıltıları ortaya çıkan bebeklerin güzelliği , şanssizliklarına meydan okur gibiydi. Sesleri daha çok çıkıyor, ziyaretçileri daha çok artıyordu. Ta ki gece çöküp herkes kendi sıcak ve korunaklı evlerine kapanana kadar. Ondan sonra anne ve bebekleri için başbaşa geçirecekleri sokak saatleri başlıyordu. 

Birbirlerine sokularak uyudukları bu saatlerin sonu dramatik bir şekilde son buldu. Anne yiyecek bulma umudu ile bebeklerini bırakıp etrafa bakınmaya çıktı ve dikkatsiz belki de umursamaz bir sürücünün kullandığı aracın altında kaldı. Geride onu ve süt dolu memelerini sabırslıkla bekleyen beş bebek bırakarak. Belki o da ölümle yaşam arasindaki o bir kaç saniyede bebeklerini ve ne yapacaklarını düşünmüştü... 


Bu gerçek hikayenin kahramanları insan değil. Bir sokak kedisi ve yavruları. 

Okurken içinizi burkan şey bunu öğrendikten sonra da orada duruyorsa insanlık adına bir umut var demektir.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder